Aşk, her eve lazım…

“`html

Dinlerin derin anlamlarına inildiğinde;

Aşk…

Aşkın dört temel türü olduğuna inanılır;

1.

İlahi aşk,

2.

Vatan aşkı,

3.

Aile ve arkadaşlık aşkı,

4.

Karşı cinse duyulan aşk…

İslam kültürü içerisinde aşk önemli bir yer tutar; özellikle tasavvuf düşüncesinde derinliğine işlenmiştir. Hinduizm de, aşk kavramını zengin bir şekilde ele alarak dinin çeşitli boyutlarında kendine yer bulmuştur. Dünyanın en büyük dört dinine, yani

Hinduizm

,

Budizm

,

Jainizm

ve

Sihizm

ait toplulukların doğum yeri Hindistan’dır. Ayrıca, ülkede büyük bir Müslüman ve Hristiyan nüfusu da bulunmaktadır. Zerdüştlük, Bahai inancı ve Yahudilik gibi daha küçük, fakat köklü inanç grupları da burada yer alır. Bunun yanı sıra, pek çok yerel ve kabile dini de Hindistan’da yaşamaktadır.

Pakistan ise neredeyse tamamen (%96,47) Müslümandır…

Şimdi, bu iki “aşk” ülkesi, tarihin derinliklerinden gelen kan davası sebebiyle, insani duyguların gerisinde kalarak savaş arifesinde bulunmaktadırlar.

Erol Evgin

, birlikte okuduğumuz

İstanbul Erkek Lisesi

zamanından bir arkadaşımdır. Ayni sınıfa düşmüştük ve hep yanımda otururdu… Tiyatro kulübünde beraber görev almıştık. Daha sonra akşamları okuldan kaçıp Beyoğlu’na giden arkadaş gruplarımızda da birlikteydik…

Erol, eskiden olduğu gibi bugün de çok duyarlıdır. Tarzı asla değişmedi.

Sezen Aksu

gibi, hisleri kelimelere dökebilen bir sanatçıdır.

Erol’un eşsiz sesiyle dinlediği “Ateşle Oynama” şarkısını, Hindistan ve Pakistan liderleri potansiyel çatışmalarını gözden geçirmeden önce dinlese, belki de düşünceleri değişir…

Şarkının sözleriyle dile getirdiği duygu derinliği, dinleyicilere ulaşarak aşkın savaştan daha güçlü olduğunu vurgulamakta.

İsrail’in durumu

İsrail askerleri sosyal medya üzerinden “sosyopatça” paylaşımlar yapmayı sürdürüyor. İnsanlık adına yok olan değerleri göz ardı eden bu tavır, dünya üzerindeki insanları derinden yaralamakta.

Görünüşe göre, Gazze’de bir bina patlatıldığında yükselen mavi dumanlar, yalnızca fiziksel olanları değil, insani değerleri de derin bir biçimde etkiledi. Askerlerin arka planda duyduğu kahkahalar, bu durumu daha da kanıksatıyor.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, İsrail’in saldırıları sonucunda Gazze’de birçok konut yıkıldı ya da hasar gördü. Bu durum, %92’lik bir orana tekabül etmektedir.

İki haftada 51 bin Filistinli hayatını kaybederken, yaralıların sayısı 117 bini geçti. Bu trajedinin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmakta…

Sınırlar kapalı olduğundan, Gazze’ye insani yardımlar gidemiyor. Hızlı bir internet araştırması ile Filistinli anne Menal Rakab’ın Kudüs Haber Ağı’ndan paylaşılan görüntüleriyle karşılaşabiliriz. Oğlu Usame, aşırı zayıflıktan 9 kiloya düşmüştür.

İsrail askerleri, bir çocuğun en temel mutluluğunu ellerinden alırken, mavi dumanlarla bu durumu örtbas etmeye çalışıyorlar. Ama dünya, olan biteni göz ardı etmektedir…

Dışarıda yemek yemek, evde yemek sipariş etmek ve hazır yiyecekler o kadar arttı ki sıradan hale gelmiş lezzetler nostaljik birer hatıra gibi anılmaya başlandı.

Anne köftesi

, evde yapılan köftenin ötesinde anlamlar taşır. Herkes için en lezzetli olanı kendi annesinin elinden çıkan köfte olduğu için, “en güzel köfte” denilebilir. Bu tabir, aynı zamanda sıcak ve samimi atmosferi temsil eder.

Peki, bu konunun neresindeyiz?

Restoran zinciri

Cookshop

, ikonik “Anne Köftesi” menüsünü sosyal bir sorumluluk projesine dönüştürmüş. Her yıl,

Anneler Günü

kapsamında bu menüyü sunarak, Koruncuk Vakfı’nın desteklediği kız çocuklarının geleceğine katkı sağlayacak.

Cookshop’un bu girişimi, duyulara hitap eden ve kültürel bağlamda derin bir bağ kuran bir projedir. Bunun ardından projenin bilinirliği ve hedef kitlenin bu projeye katılım isteği önemli bir unsur.

Son bir not olarak,”Anne köftesi” kadar kültürel derinliği olan bir terimin sahiplenilmesi önemliyken, “Cookshop” isminin de tam bir oksimoron örneği olduğu aşikâr.

“`

Related Posts

Dev bankadan çiftçiye zirai don desteği! 36 il 10 ürün

Tarımsal üretimdeki verimliliği düşüren doğa olaylarının başında gelen zirai don, iklim değişikliğine bağlı olarak dünyada ve ülkemizde her geçen yıl daha da sık görülüyor. 2025 yılının ilk aylarında ülkemizi etkisi altına alan zirai don da birçok …

Korkutan en kötü senaryo: Petrolün varili ya 130 dolara çıkarsa

JPMorgan, Orta Doğu’daki gelişmelerden dolayı brent petrolün varil fiyatının 130 dolara çıkabileceğini açıkladı. Olası senaryo gerçekleşirse 69 dolar olan petrol fiyatları neredeyse 2 katına çıkacak.

Japonya da krizin eşiğinde: Ekonomiyi zora sokabilir

Japonya Ekonomiyi Canlandırma Bakanı Ryosei Akazawa, devlet tahvili faizlerindeki keskin yükselişin, ülkenin devasa borç yükünü daha maliyetli hale getireceğini ve konut kredilerinden kurumsal borçlanmaya kadar ekonomide geniş çaplı olumsuz etkilere yol açabileceğini söyledi.

Akaryakıt fiyatlarına çifte zam geliyor

Cuma gününden itibaren benzine yapılacak 1 TL’lik zammın ardından, motorin fiyatlarında da değişikliğe gidileceği öğrenildi. Akaryakıt sektörü kaynakları, cumartesi gününden itibaren motorin fiyatlarında 1 TL’lik artışa gidileceğini duyurdu.

TÜİK açıkladı: Mayısta en çok kazandıran yatırım aracı belli oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, mevduat faizi (brüt) mayıs ayında TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,8 ile en yüksek reel getiriyi sağladı. Yıllık bazda ise külçe altın, yüzde 24,87’lik reel getiri ile kazandıran yatırım aracı oldu. BIST 100 ise her dönemde yatırımcısını zarara uğrattı.

ABD-Çin görüşmelerinde iyimserlik rüzgarı: Küresel piyasalar pozitife döndü

ABD ile Çin arasında Londra’da başlayan ticaret görüşmeleri, küresel piyasalarda risk iştahını artırdı. Tarife krizlerinin çözümüne dair gelen olumlu mesajlar endeksleri yukarı taşırken, yatırımcılar teknoloji ve ihracat kısıtlamalarına odaklandı. Avrupa ve Asya borsaları alıcılı seyrederken, Türkiye piyasaları bayram tatilinin ardından haftaya yükselişle başlıyor.